STK LARA NEDEN İHTİYACIMIZ VAR?

STK LARA NEDEN İHTİYACIMIZ VAR?

Sivil toplum ilk kez Aristoteles tarafından kullanılmış bir kavram olup, “Politika Koinonia” dediği yurttaşların, kentlilerin, politeslerin oluşturduğu politik düzen anlamındadır. L. Diamond ise sivil toplumu, “gönüllü, kendi kendini yaratan kendi ayakları üzerinde duran, devletten özerk toplumsal yaşam alanı” olarak tanımlamıştır. Venaklasen’e göre ise sivil toplum, aile ve devlet arasında etkileşimi sağlayıcı nitelikte bir yapıdır. Günümüzde kullanılan anlamda sivil toplumun ortaya çıkışı 18. yüzyıldan sonra olup, bunun sebebi modern toplumun ortaya çıkışıdır. Geleneksel toplumdan modern topluma geçişle sivil toplum kavramı önem kazanmıştır. Sivil toplum alanının temel aktörü olan Sivil Toplum Kuruluşlarının ortaya çıkışı ise Sanayi Devrimi sonrasında meydana gelmiştir. 1980’lerden sonra ise enformasyon teknolojilerinin gelişerek yaygınlaşmasıyla küreselleşme süreci hızlanmış, internet dünya çapında yaygınlaşmış, yeni toplum biçimleri de ortaya çıkmıştır. Küresel sosyal sorunların sosyal olaylara neden olmasıyla sivil toplum olgusu toplumsal güç olgusu olarak karşımıza çıkmış, sivil toplum kuruluşları küresel çapta da çalışmalar gerçekleştirmeye başlamışlardır. Bu sayede dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan sorunlar o ülke insanlarını ya da başka ülke insanlarını etkilediğinde sorunları gidermek için küresel çapta çalışan sivil toplum kuruluşları sorunların giderilmesi için önemli çabalar sarf etmektedir.

Şahsi menfaatleri gözetmeden, toplum yararına çalışmalar yapıp, benzeri kuruluşlarla da koordineli çalışan ve çağdaş demokrasi olarak nitelendirilen demokrasilerin kamu ve özel sektör ayağının yanında üçüncü bir sektör olarak nitelendirilen sivil toplum kuruluşları, günümüzde devletler için oldukça önemli bir noktadadır. Sivil toplum kuruluşlarının özel sektör ile kamu kuruluşları arasında bir ara yüz oldukları söylenebilir. Bu şekilde çağdaş demokrasilerin üçüncü sektörü olarak nitelendirilen sivil toplum kuruluşlarını; anlamlı ve sürekliliği olan bir yapıya sahip, yöneticilerine veya çalışanlarına kar dağıtmayan, kamu sisteminin bir parçası olan, gönüllülük esasına dayalı olarak hareket eden, kamu yararına, toplum için çalışarak bu yönde kamuoyu oluşturan, toplumsal amaçları destekleyen, sosyo-ekonomik kalkınmaya doğrudan veya dolaylı olarak katkı sağlayan, gelirlerini bağışlarla veya üyelik ödemeleriyle sağlayan kuruluşlar olarak tanımlamak mümkündür.

Toplumsal problemler gün yüzüne çıktıkça, söz konusu sorunlara çözüm için çalışmalar ortaya koyan sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç da gün geçtikçe artmıştır. Sivil Toplum Kuruluşları devletlerin uzanamadığı veya yetişemediği her türlü alanda gönüllü kuruluşlar çalışmalar sergileyerek devlet mekanizmasının işleyişine önemli katkılar sağlamaktadır. Örneğin çevre, eğitim, sağlık, yoksulluk gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yaparak, toplum yararı için sosyal refahı geliştirme, sağlık, eğitim gibi kamu hizmeti alanlarının iyileştirilme ve geliştirilmesini sağlama, gönüllüğünün arttırılmasıyla hükümetlerin yüklerinin hafifletilmesi, yardıma muhtaç, müşkül durumda olanlara yardım ederek yoksulluğun en aza indirilmesi, demokrasi bilincinin geliştirilmesi gibi çeşitli amaçlarla hareket etmektedirler. Gönüllü kuruluşlar, bu şekilde günümüzde ülkelerin gücünü etkilemekte olup, demokratik düzenin vazgeçilmez paydaşı konumuna gelmişlerdir.

Demokratik toplumlarda varlık gösterip birtakım faaliyetler gerçekleştirebilen STK’lar, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olup, halkların taleplerinin yöneticilere ulaştırılmasında da önemli bir araçtır. Toplumla devlet arasında köprü görevi görüp, bireylerin kendilerini daha iyi ifade etmesini sağlamaktadır.

Sivil toplum kuruluşları gönüllüleri ise kuruluşlarda aktif rol almak suretiyle toplumsal sorumluluklarını yerine getirmekte ve gerçekleştirdikleri faaliyetlerle kişisel gelişimlerine katkı sağlamakta, olumlu toplumsal etkiyi gerçekleştirmektedirler.  Gönüllüler, topluluğun belirlemiş olduğu ortak iyiye ulaşmak amacıyla birlik ve dayanışma duygusuyla STK’larda bir araya gelmektedirler.

Türkiye’de STK’lar 1980’lerden sonra artmaya başlamıştır. Özellikle 1972 yılındaki Stockholm Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda çevre kuruluşlarında artış görülmüştür. Ancak esas olarak 1990’larda sivil toplum kuruluşları yoğunlaşmış ve varlıkları toplum tarafından benimsenmiştir. Bu yıllarda sivil topluma ilginin artması sonucunda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Tarih Vakfı’nın ortak projesine dayanarak Mayıs 1996’da Sivil Toplum Kuruluşları Bilgi Merkezi kurulmuştur.

Ülkemizde mevcut durumda birçok STK faaliyet göstermekte olup, hitap ettiği kitleler ve amaçlar farklılık göstermektedir. Bununla birlikte STK’ların çoğu, ihtiyaç sahibi bireylere birtakım sosyal hizmet ve sosyal yardımlar sağlama ortak paydasında birleşmektedirler.

Sivil Etki Derneği olarak bizim genel kuruluş amacımız ise, profesyonel organizasyon ve yönetim becerilerimizi bir araya getirerek, ülke genelinde toplumun farklı kesimlerinin birbirini tanımasını, birbirleriyle etkileşim içine girerek kaynaşmasını sağlayarak, toplum genelinde çağdaşlaşmanın başarılması ve toplumsal problemlere çözümler üreterek toplumsal gelişimi sağlamaktır. Sokak canlarının ihtiyaçlarının belirlenmesi ve giderilmesi için gerekenlerin yapılması için çalışmalar gerçekleştirmek, ülke genelinde ekonomik açıdan geri kalmış bölgelerin gelişmesi, kadınlara iş alanı yaratılmasına yönelik olarak projeler geliştirmek ve bunları hayata geçirmek için çalışmalar yapmak, seçim ve sandık güvenliğinin sağlanması, gerçekleştirilen projelerden elde edilen gelirler ile ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vermek, toplumsal diğer sosyal ihtiyaçlar doğrultusunda projeler oluşturulması ve hayata geçirilmesi hedeflerimizdir.

Söz konusu amaçlarımız doğrultusunda, derneğimizde aktif rol alarak toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek isteyen, birlik ve dayanışma duyguları içerisinde desteklediği faaliyetlerle kişisel gelişimlerine de katkı sağlamayı, ortak iyiye ulaşmayı ve olumlu toplumsal etkiyi görmeyi hedefleyen gönüllülerle çalışmak ise dernek olarak en büyük temennimizdir. Siz de gönüllü olmak isterseniz, hemen bizimle iletişime geçin; iletisim@siviletki.org